Kulluk ve İbadete Dair İdrak Mertebeleri
5. Hafta | 06.01.2022
Adalet Nedir?
Allahu Teâlâ bütün insanlığa mahşerde, يَٓا اَيُّهَا الْاِنْسَانُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ الْكَرٖيمِۙ “Ey insan! Cömert Rabbine karşı seni ne aldattı?” (İnfitar: 6) diyecek. Mahşerden önce Mü’min bunu nefsine söylemeli.
Beşeri hukukta adalet insana der ki, “Sen kendi içinde sınırsız bir özgürlüğe sahipsin. Ama başkalarının haklarına tecavüz edemezsin. Beşeri hukukta insanın nefsine dur diyecek olan ruhudur.
Kâinatta bir adalet var bir de mizan. Mizan; denge, düzen, ahenk demektir. Mizanın devam edebilmesi için adalet gereklidir. Adaletin olmadığı hiçbir yerde mizanın olması mümkün değildir.
Bizler Rabbimize karşı haşyet duymalıyız. Haşyet duymuyorsak istiğfar etmeliyiz. Adalet ve denge için Cenab-ı Hakk’tan yardım istemeliyiz.
Allahu Teâlâ Nahl suresi 90. ayet-i kerimede, اِنَّ اللّٰهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالْاِحْسَانِ وَاٖيتَٓائِ۬ ذِي الْقُرْبٰى وَيَنْههٰى عَنِ الْفَحْشَٓاءِ وَالْمُنْكَرِ وَالْبَغْيِۚ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” buyuruyor. İnsanın en yakını önce kendisidir. İnsan önce kendisine adaletli ve iyi olmalıdır. Peki, adaletteki ve iyilikteki ölçü nedir?
“Ruhun dirilişi, eşyaya, maddeye, yeryüzüne nübüvvet mührünü basmaktır.” Diyor Sezai Karakoç. Bizden istenen şey gönlümüzde olan Rasulullah (s.a.v) için olan perdeyi aralamak. Medine’de nazil olmuş sureler özellikle hukuk ayetleridir. Hucurat suresinin ilk kısmı Rasulullah (s.a.v) ile olan münasebetimizi, ikinci kısmı insanlık ile olan münasebetimizi anlatır.
Allahu Teâlâ Enfal suresi 29. ayet-i kerimede, يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُٓوا اِنْ تَتَّقُوا اللّٰهَ يَجْعَلْ لَكُمْ فُرْقَاناً وَيُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْؕ وَاللّٰهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظٖيمِ “Ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız; O, size iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar. Allah, büyük lütuf sahibidir.” buyuruyor. Bir Mü’minde furkan hakikati açığa çıkarsa ona Muttaki denir. Muttakiler Hakk ile batılı birbirinden ayırt edenler demektir. اَلَّذٖينَ يُنْفِقُونَ فِي السَّرَّٓاءِ وَالضَّرَّٓاءِ وَالْكَاظِمٖينَ الْغَيْظَ وَالْعَافٖينَ عَنِ النَّاسِؕ وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنٖينَۚ “Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah, iyilik edenleri sever.” Darlıkta ve bollukta verip öfkelerinin yenen Muttakiler yolun sonunda Muhsin olurlar. Muttaki olunmadan Muhsin olunmaz.
Muttaki ve Muhsinleri diğer insanlardan ayıran özellikleri hatalarını yaptıkları anda istiğfar etmeleridir. Muttakilerin görevi: bollukta ve darlıkta vermek, öfkelerini yenmek, insanları bağışlamak ve hata yaptıkları anda istiğfar etmektir.
Bizim vazifemiz önce nefsimizde adil olmaktır.
Büşra Taşcıoğulları – Kulluk ve İbadete Dair İdrak Mertebeleri
4. Hafta | 30.12.2021
İlim Hidayete, Hidayet de Haşyete Tabiidir
Özgürlük nedir?
Sınırsız ve kontrolsüz bir özgürlük var mıdır?
Kurallar, kanunlar gerçekten özgürlüğümüzü sınırlıyor mu?
Hislerimizin ve duygularımızın canlanması için algılarımızı değiştirmek zorundayız. Yaratılmış hiçbir varlık aslında sınırsız ve kontrolsüz düzeyde özgür olamaz. Kurallar ve kanunlar özgürlüğü kısıtlamak için değil daha konforlu özgürlük alanları için koyulmuştur. Allahu Teala insanoğlunun içine özgürlüğü yerleştirmiştir. Özgürlük; nefsine hapsolmuş ruhun kurtulmasıdır.
Kurallar ve kanunlar ahlaki değerlerdir. Nefsimiz sınırsız ve kontrolsüz özgürlükten çıkıp, kontrol altında daha özgürlük yaşadığında ahlakının güzelleşeceğini, bu ahlak ile Allah katındaki değerinin artacağını idrak etse; kuralları çiğnemek yerine bu ahlaklarla konforlu özgürlük alanında yaşamayı tercih edecektir.
İmam Gazali, “Bilginin nihai hedefi uhrevi mutluluk olmalı.” der. Bizler ilmi niçin öğreniyoruz? Niyetlerimizin farkında mıyız? Bir işten maksat ne ise hüküm ona göredir. Peki, her zaman gönlümüzden geçen niyete göre Allah’ın kanunları işliyor mu? Allah’ın kanunları iç içe girmiş gül goncaları gibidir. Aklımızdan, gönlümüzden geçirdiğimiz şeylerin şerri hükümlerini bilirsek, hayatımız çok değişecektir.
İlim hidayete, hidayet de haşyete tabiidir. Allah hidayet ile bize ilim kapısını açtıysa, bizden beklediği haşyet duymamızdır.
Büşra Taşcıoğulları – Kulluk ve İbadete Dair İdrak Mertebeleri
2. Hafta | 25.11.2021
Kulluk ve İbadetin İdrak Mertebeleri
Mecelle maddelerini öğrenmemizdeki amaç hayatımızın tekrar bir disiplin kazanmasını sağlamak.
İlk maddemiz; “Bir işten maksat ne ise, hüküm ona göredir.” maddesiydi. İkinci maddemiz ise, “Şek ile yakîn zail olmaz.” maddesi.
Doğru tektir. Doğrunun sana göresi bana göresi olmaz. Kainatı kendi aklımızın algıladığı doğrularla algılayamayız. Allahu Teala bizlere kanunları anlatan bir kelam ve o kelamı açıklayan bir peygamber gönderdi. Peki, bizler Allah’ın kanunlarına göre mi hareket ediyoruz, yoksa; kendi zanlarımıza, şeklerimize, vesvelerimize göre mi hareket ediyoruz?
Allahu Teala Bakara suresi 2. ayet-i kerimede, ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَ “Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır.” buyuruyor. Allahu Teala yine Kur’an-ı Kerim’de bizlere akletmemizi söylüyor. Akledin derken; gaflete düşmeyin, her şeyin yakînine, deliline bakın diyor.
Yakîne nasıl bakacağız? Zandan, şekten, vesveseden nasıl yakîne ulaşacağız?
Akşemsettin Hazretleri kulluğun beş mertebesini şöyle tarif etmiştir: ten kulluğu, nefis kulluğu, gönül kulluğu, sır kulluğu ve can kulluğu.
Hangimiz çocuklarımızı bu mertebelere göre yetiştirdik?
Hepimiz Allah’ın mahlukuyuz ve Abd’i (kulu) olmak istiyoruz. Abd olabilmemiz için önce şekten uzaklaşmayı öğrenmemiz gerek. Şekten kurtulup, yolda sağlam kalmanın tek yolu ise ibadetleri ihlaslı yapmaktır.
Büşra Taşcıoğulları – Kulluk ve İbadete Dair İdrak Mertebeleri
1. Hafta | 11.11.2021
Kulluk ve İbadetin İdrak Mertebeleri
Bu alem öyle bir alem ki; zahiri ve batını olarak Hakk yolunda cihat edenler var; bu yolda, bu mücadelede edebi tac edinenler var… Bu yolda kim edebi kuşanmışsa, edep ile yol almışsa, hiç kimse nasipsiz kalmamış ve mahçup olmamıştır.
Yolda yol alırken idrak edilmesi gereken mertebeler var. Bu mertebeleri, mertebeleri idrak edenlerden öğreneceğiz. Ne kadar üstad tanırsak, ne kadar yolun usullerini bilirsek nesillerimiz de o kadar güzelleşecek.
Çocuklarımıza İslam’ın şartlarını, imanın şartlarını öğretiyoruz. Bunların bilinmesinin yeterli olduğunu düşünüyoruz. Ya ameller! Öğrendiklerimizi ne kadar amel ediyoruz? Gelecek nesillerimizi yeniden inşa etmek gerek. Gelin hep beraber gençliği yeniden inşa etmeye çalışalım. Tabii bunun için önce kendimizi inşa etmemiz gerek.
Allah kime hikmet vermişse, ona fıkıh ilmini öğretir. Hikmet, fıkıh ile kazanılır. Fıkıh ne ile kazanılır; kişinin leh ve aleyhine olan şeyleri bilmesiyle. Mecellenin ilk maddesinde fıkıh tarifi vardır; bir işten maksat ne ise, hüküm ona göredir. Yani; ameller niyetlere göredir, kimin hicreti neye ise, hüküm onadır.
İnsan hayatında ibadetin üç usulü vardır: taat, kurbet ve ibadet.
Taat nedir?
Kurbiyet nasıl oluşur?
İbadetlerimizde neye dikkat etmeliyiz?
İbadet kaç çeşittir?
Ubude ve ubudiyetin, ibadet ile bağlantısı nedir?
Dört halifenin ubudesindeki sırlar nelerdir?
İbadetlerimizi nasıl lezzetlendiririz?
وَلَا تَقُولُوا لِمَنْ يُقْتَلُ فٖي سَبٖيلِ اللّٰهِ اَمْوَاتٌؕ بَلْ اَحْيَٓاءٌ وَلٰكِنْ لَا تَشْعُرُونَ
“Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.” (Bakara: 154). Gelin hep birlikte bu yolda edep tacını giyinmiş üstadların idrakiyle idrak mertebelerini anlamaya çalışalım. His, duygu ve şuur alemimizi yeniden şekillendirelim.
İnsan idrak ettiği kadar vardır ve insan idrak ettiği alemde yaşar. Bizim vazifemiz; kalplerimize önceden saklanmış, muhafaza edilmiş tohumları bulup yeşertmek. Haydi, bu sezon o tohumları bulalım, mecelle kaidelerini üstadların idrakiyle idrak ederek, o tohumları yeşertelim.
Büşra Taşcıoğulları – Kulluk ve İbadete Dair İdrak Mertebeleri